Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5
TOPLUMSAL HAREKETLER NASIL (BAZEN) FARK YARATABİLİR? David S. MEYER Dünyayı değiştirmek için protestolara katılırız, değişimde bir katkımız olabileceğini, bir fark yaratabileceğimizi düşündüğümüzden. Bazen bu hedefe ulaşırız ve bir şeyleri değiştirmeyi başarırız. Ama kimse bu noktaya kendi kendisine gelemez ve çoğu kez değişim tam istenen şekilde, istenen anda gelmez. Bu kısa ve öz çalışma, sıradan insanların dünyayı nasıl ve hangi şartlarda etkileyebileceğini, bazen işlerin neden plana göre gitmediğini aç
270 TL.
“Akşamı kafamızla delip geçtik. Gün ve gece vakti yoktu. Çok geçmeden yeleklerimizin düğmeleri birer diş gibi birbirine sürtünmeye başladı, tropikal hayvanlar gibi ağzımızdan alevler saçarak ve birbirimize olan mesafeyi koruyarak koşuyorduk.”*** Kafka’nın sağlığında yayımlanan bu kitaptaki öyküler modern insanın açmazlarına, kendisinin dahi farkında olmadığı karanlık ve sisli noktalarına soğukkanlı bir şekilde eğilmekte: tek tek parçalardan çıkarılabilecek bir sonuç varsa şayet, o da kapitalist dünyanın mü
140 TL.
Düşüncenin özgürlüğüyle birlikte o düşüncenin canlılığı ve sürekliliği esastır. Özgürlük, eşitlik ve adaletin önce düşüncede soyut olarak ortaya koyulması, sonrasında dayanışma, kardeşlik ve ortaklıkta somut bir belirlenim alması, devrim fikrinde ve bunun bir tezahürü olan cumhuriyette yankısını bulmuş, geri döndürülemez bir fikrin tarih-üstülüğü, tarihsel belirlenimler kazanmasıyla kendi bedenini oluşturmuştur. Cumhuriyet’in 100. yıl dönümünde farklı veçheleriyle ve eleştirel anlamda bu sürekliliğe ve kopu
430 TL.
Tükendi
"Delileri nerede bulacağımızı, onlar hakkında kimlerle (psikiyatrlar, genetikçiler, nörobiyologlar, psikanalistler, kimyagerler, antropologlar, tarihçiler vs.) konuşacağımızı biliyoruz. Fakat akıllıyı bulmak için nereye gidebiliriz? Hangi binalarda yaşarlar? Ne giyerler? Neye benzerler ve onları nasıl tanırız? Fark edilebilir özellikleri, ayrıştırılabilir işaretleri, ortak tavırları var mı? Akıllılar her kim ve her nerede olursa olsunlar hak ettikleri ilgi ya da alakayı hiç görmemişlerdir. Onları icat ettik
220 TL.
Aramızda bir sessizlik oluyor. Yatış pozisyonumuzu değiştiriyoruz, yorgan hışırdıyor. Başlattığımız tartışma içimde, öncekinden de şiddetli bir biçimde devam ediyor. Traudel'le bu tür konuşmalar yapmaya alışık değilim. Ayrıca, gerçekten korkuyorum. Bana göre, bu konuşma bile, çok korktuğum yıkımın gizlice başladığının bir işareti... Şimdi biraz kafa dağıtmayı çok isterdim, ama cinsel birleşmeden sonra televizyonu açmayı ikimiz de kaba buluruz. Fakat burada böyle karanlıkta yatıp duramam da. Yalnızlık normal
200 TL.
Adam Phillips, insan hayatının her zaman farklı bakış açılarından betimlenebileceğine ve psikanalizin de bu yollardan sadece biri olduğuna inanan mütevazı bir psikanalist. Ona göre psikanaliz, insanların kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlayan bir hikâye anlatma tarzı. Bir tür sohbet. İnsanlar kendi yaşamları hakkında kendilerine anlattıkları hikâye tükendiği ya da aşırı sancılı bir hâle geldiği için katılıyor bu sohbete... Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma Üzerine bizi, psikanaliz teorisinde ihmal edilmiş
240 TL.
Çağdaşları tarafından Napoleon’dan sonraki en ünlü kişi olarak tanımlanan Humboldt, zamanının en büyüleyici ve ilham verici insanlarından biridir. Varlıklı bir ailenin çocuğu olarak doğan Humboldt kendi başına Dünya’nın nasıl işlediğini keşfetmek için ayrıcalıklı bir yaşamdan vazgeçer. Thomas Jefferson onu “zamanın en büyük değerlerinden biri” olarak tanımlar. Charles Darwin “Humboldt’un Kişisel Anlatısını okumak kadar hiçbir şey benim gayretimi kamçılamamıştı” diye yazar; Humboldt olmadan ne Beagle’a bineb
525 TL.
Marcel Proust tüm gününü yatakta geçirir, eski günleri düşünürdü. Paul Cézanne saatler boyu öylece bir elmaya bakardı. Auguste Escoffier sadece müşterilerini memnun etmeye çalışırdı. İgor Stravinski müşterilerini memnun etmemeye çalışırdı. Gertrude Stein ise sözcüklerle oynamayı severdi. Fakat aralarındaki teknik farklara rağmen, bu sanatçıların hepsi de insan deneyimine sonu gelmez bir ilgi duyuyordu. Yarattıkları eserler keşif edimleriydi, anlayamadıkları gizemlerle bu şekilde boğuşuyorlardı. Daha önce ik
255 TL.
Carl Sagan, keskin bakışını Evren'in muhteşem gizemine atmış ve dahası bunu dünya genelinde milyonlarca okurun rahatlıkla anlayacağı bir açıklıkla dile getirmişti. Soluk Mavi Nokta işte bu taçlanmış çalışmanın adıdır. İnsan ırkı nihayet radikal anlamda yeni bir sınır bölgesine, yani uzayın sınırına gelip dayandığında, gelecek kuşaklar çağımıza geçip gitmiş bir zaman olarak bakacaklardır. Soluk Mavi Nokta'da Carl Sagan, kozmostaki bu muhteşem yeni tarihimizin izini sürüyor ve güneş sistemimizden çıkıp galak
340 TL.
Yüzyıllar boyunca, farklı beyinlere sahip oldukları için erkeklerle kadınların farklı yeteneklere, farklı mizaçlara ve farklı toplumsal konumlara sahip oldukları söylenegelmiştir. Erkekler kadınlardan üstündü; çünkü kadın beynine değil de erkek beynine sahiptiler. “Kadınlar harita okuyamazdı, erkeklerse aynı anda birden fazla işi yapamazdı.” Çünkü “biyoloji kaderdi” ve bundan kaçış yoktu. Peki, biyoloji gerçekten de kader miydi? Prof. Gina Rippon bu kitapta bu soruya kesin olarak Hayır yanıtını vermektedir.
440 TL.
Ukrayna’daki savaş da diğerleri gibi olmuştu. Onu ben istememiştim. Dahası, tüm gücümle muhalefet etmiştim. Ama Çar kararı verince de başarıya ulaştığını görmek için elimden ne geliyorsa yapmıştım. Alışkanlık gereği. Kibirden. Çünkü buna muktedirdim. En başından beri böyle olmuştu. Moskova’daki bombalama olayları ve Çeçenistan Savaşı. Hodorkovski’nin tutuklanması ve Berezovski’nin düşüşü. Bu olaylardan hiçbirini ben istememiştim ki… Ama hepsinde de benim tükenmez gayretlerime güvenilmişti. Kaybetme düşünces
250 TL.
Necvan Derviş: (1978) Çağdaş Arapça şiirin günümüzdeki en önemli temsilcilerinden sayılan Necvan Derviş’in şiiri, Filistin deneyiminin somut gerçekliklerinin yetkin bir “sözcü”sü olmanın ötesinde “insanlık” olarak adlandırmakta ısrar ettiğimiz olgunun trajik yenilgisinin evrensel bir duvar resmi niteliğindedir. Zamansallığa ya da mekâna bağlı olmayan bu şiirlerde Derviş, haksız, eşitsiz ve orantısız bir şiddet dünyasıyla kuşatılmış birey ve toplulukların öfke ve umutsuzluğunu bütünüyle kendine özgü güçlü şi
200 TL.
Ataerkil sistemler nasıl oluyor da ayakta kalabiliyor? Toplumsal cinsiyet eşitsizliği neden hâlâ bu denli yaygın? Feminist kuramın uzun zamandır cevabını aradığı bu soruların peşine düşen Nancy Folbre, Marksist siyasal iktisadın eleştirisi ve yeniden formülasyonuyla yola koyuluyor. Neoklasik iktisat, sosyoloji, psikoloji ve evrimsel biyoloji gibi alanların dahil olduğu son derece kapsamlı bir bilimsel çerçeve içinde, kapitalist kalkınmanın ataerkil sistemlerin devamlılığında büyük rol oynayan çelişkili tara
400 TL.
Tükendi
Gündelik hayatımızda karşılaştığımız nesneleri birbirinden ayırt etmemizi sağlayan özsel bir fark söz konusu mudur? Sözgelimi, bir kedinin neden bir köpek değil de kedi olduğunu anlamak için ne gibi kategoriler ya da şemalar gerekmektedir? Kategoriler ya da şemalar dışında, bir şeyi köpek ya da kedi olarak tarif etmek için farklı birtakım unsurlara ihtiyacımız var mıdır? Nesneleri algılarken bilişsel kapasitelerimizin yanında dilsel niteliklere ne ölçüde ihtiyaç duyarız? Bilişsel kapasiteler ve dilsel nitel
585 TL.
Tükendi
Yalnızlığı Paylaşmak “Ulan” dedim, “ne kadar yalnız kaldık be.” Cevap gelmedi. Çünkü, durumun doğru tespitini yaşamaktaydım. “Yalnızsın” dedim. “Bana mı diyorsun” dedim sonra da. “Evet” dedim. “Bana diyorum...” Uyandığımda hâlâ başak burcuydum. Kendimle ilgili bilgimi bununla sınırlamaya karar verdim. Ve ilk defa suç da teşkil etmiyordu bir şeye ait olmak. Aşırıya kaçmam gerekiyordu sanırım. Tabiatım böyle: “Benimki iki ‘ş’ ile yazılıyor.” Başak burcunun özelliklerine bir ara daha geniş bir kaynaktan baksa
95 TL.
Dilara Balcı, bu kitapta Türkiye sinemasına farklı bir boyuttan bakıyor. Öteki olmak… 1940-1977 yılları arasında çekilmiş doksan bir filmin değerlendirmesi bu, ancak sonrasını da işaret ediyor çözümlemeleri. Bir yandan tarihselliği içinde Türkiye sinemasını ele alırken, sinemayı var eden oyuncusundan yönetmenine, laboratuvarcısından yapımcısına bütünlüklü bir fotoğraf sunuyor. Diğer yandan filmlerde yer alan “öteki”lerin karakter tahlillerini yapıyor… azınlıkların sinemadaki temsiliyet biçimlerini ele alıy
220 TL.
İngilizcede 2016’da yayımlanan bu metin Michel Foucault ile Jonathan Simon arasında Ekim 1983’te San Francisco’da yapılan bir konuşma kaydının yazıya dökülmesiyle ortaya çıktı. Foucault Kitaplığı’nın üçüncü kitabı olarak Utku Özmakas’ın çevirisiyle ilk defa Türkçede. Foucault ve Simon, filozofun 1977’de verdiği “19. Yüzyıl Adli Psikiyatrisinde ‘Tehlikeli Kişi’ Kavramına Dair” başlıklı konferansını ele alarak başlıyorlar sohbete ve hukuk sisteminde tehlike, suç, sorumluluk ve haklar üzerine bir tartışmaya ge
120 TL.
"Arnason'ın bilgece ve ilgi uyandıran hikâyeleri, kanıksadığımız şeyleri sorgulamamızı sağlıyor. Sevme biçimimizi, nasıl savaştığımızı, nasıl yaşadığımızı.” Maureen McHugh, Tiptree ve Hugo Ödülleri sahibi “Büyük bir yazar, bireysel bir yaşam hikâyesi yazabilir ve bununla daha büyük bir dünyaya dair bir çağrışım da üretebilir. Ancak, dünyanın tarihöncesini ve geleceğini kapsayacak kadar büyük bir çağrışıma nadiren rastladım. Ya da bunun yirmi binden biraz daha fazla kelimeyle başarıldığına. Arnason büyük bir
180 TL.
Darwin’in 150 yıl kadar önce yazdığı Türlerin Kökeni kitabı türlerin evrimsel değişimini ve gelişimini son derece yetkin gözlemler ve titiz akıl yürütmelerle sergilerken evrimleşme mekanizmalarının kimilerini çok daha belirgin ve vurgulu resmetmektedir. Daha sonraki dönemde kalıtımın ilkelerinin keşfi, biyolojik özelliklerin kalıtımından sorumlu birimlerin ve bunların popülasyonlardaki dağılımının ve zamanla değişiminin artık matematiksel olarak ifade edilmesi Darwin’in ortaya koyduğu evrimsel perspektiften
310 TL.
Edward Said, “Şarkiyatçılık” teriminin dile eleştirel bir anlamda girmesiyle sonuçlanan ve onun, postkolonyal çalışmaların kurucu babası olarak görülmesine yol açan çok etkili kitabı Şarkiyatçılık ile tanınır. Said’e göre Doğu-Batı ayrımı, asla temel ve aşılmaz bir boşluk konumunda değildi. Aslında Şarkiyatçılık’ı tam da bu iddiaya karşı çıkmak için yazmıştı. Bölünme, ona göre daha ziyade jeostratejikti. Avrupa, Doğu’ya hâkim olmak için önce ana meseleye hâkim olması gerektiğini hissetmiş ve bilgi güç olduğ
440 TL.
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5