Uzun tarihlerinin çok büyük bölümünde insanlar rafine şeker olmadan da yaşamlarını gayet güzel sürdürdüler. Ne de olsa rafine şeker, tüketmeye mecbur olduğumuz bir besin değil. Toz şeker ilk kez MÖ 6. yüzyılda üretildi, ama yine de sonraki 2500 yıl boyunca çoğu halkın beslenme rejiminde marjinal bir ürün olarak kaldı. Sonra birdenbire her yere yayıldı. Şeker nasıl oldu da yediğimiz tüm besinlerin içine sızmayı başardı, hastalıkları ve ekolojik krizi besleyip büyüttü? Şeker; sanayileşme, emek göçü ve beslen

Tüm dünyada New Age Yaşam Felsefesi olarak tanınan Yeni Çağ’ın yeni Türk Çocuk Edebiyatının günümüz önemli isimlerinden Nuran Turan, sıcacık ve sevgi dolu anlatımıyla Yeniay Yayınlarında okurlarıyla buluşuyor.Yeni Zelanda’nı simgesi haline gelmiş, sadece orada yaşayan endemik iki kuş türünün dostluklarının öyküsü… Biri kanatsız, uçamayan, toprak üzerinde yaşayan; diğeri ise kanatlı, uzun mesafelere uçan, iki farklı kuş türü ve yaşamları…Yaşam tarzları ve kuşların dünyasındaki gelişmelerinin öyküsü, çocuklar

DÜŞMANIN YÜZÜNÜN OLMADIĞI ENLAR EN ZOR ANLARDIR.Chiméne’in TiradıMahya Birand’ın yazgısı Chiméne ile paralellik gösterir. O da canından çok sevdiği babasının intiharının taammüden olduğu bilincindedir ve mükemmel iş – sanat adamının ona vasiyetini her ne pahasına yerine getirmeyi kendine ahdeder.Filateli imparatorluğu kimine göre hegemonyası muktedir olma savaşının ve hesaplaşmasının kibararka yüzüdür, nihayetinde ortadaki metanın fiyatı paraya dayanır; bazen önemsenmeyecek cüzi bir rakamla kişi malik olup

“Dahası var lakin söylemek mümkün değil. Nedir ki söylediklerim, söylemediklerim yanında. Yaprak demişsem, anla ki ağaçtır ihtişamıyla. Deniz demişsem, okyanustur devinen dalgalarıyla. Tebessüm demişsem, kahkahadır en pervasızından. Yabancı demişsem, dostluktur en kararlısından. Yağmur demişsem, kardır doludur. Sevgi demişsem, aşktır hem de delidoludur. Dayan demişsem belki sabrın sonudur. Dahası, Varlığın hayatıma konudur. Lakin söylemek mümkün değil Nedir ki söylediklerim, Söylemediklerim yanında…” S

“Gidecek bir yerim var fakat telaşım yok. Kendimi, akıp giden bu kalabalığın merkezinde gibi hissetmek istiyorum. Sanki insanlar dükkânların kapısına çıkıp bana bakıyorlar, yoldan geçenler birbirlerini dürtükleyip beni gösteriyorlar gibi bir fanteziye kapılıyorum. O an için, ben varım sadece. O anda ‘bütün düğünlerde gelin, bütün cenazelerde ölü’ oluyorum. İşini gücünü bırakıp beni seyredenlerin bakışları eşliğinde yürümeye devam ediyorum. Her şey ve herkes ben yürürken duruyor, bir tek ben yol alıyorum… Ke

Kalbinizi korumak, onu iyiliklerle doldurmak ama yanı zamanda bu en vefalı organınıza bir iyilik yapmak istiyorsanız bu kitap size yol gösterecektir.İstatistiklere göre ülkemizde ve dünyada ölüm sebeplerinin başında kalp damar hastalıkları geliyor. Oysa bu hastalıklar önlenebilir ve vaktinde saptandığında hiç zarar vermeden tedavi edilebilir hastalıklardır. Tıpta ve teknolojideki büyük ilerlemelere rağmen neden bu sıralama hiç değişmiyor? Demek ki biz kardiyologlara çok iş düşüyor. Hatta bakış açımızı biraz

"Sami odaya girince gözlerinden yaşlar boşalmaya başladı. Hıçkıracaktı ancak sesi duyulur korkusuyla bir yastığı ısırarak ağlamaya başladı. En son ağlama hissini, televizyondaki o profesörün 'kendi ekibinin onu yönettiğini' ima ettiği konuşma sonrası hissetmişti. Çok ağır gelmişti. Kendisini susturmaya çalışıyordu. Durmaya çalıştıkça daha da çok katılıyordu. Tuvalete kapattı kendisini. Ağzına yastığı tıkmış, elleriyle kafasını iyice bastırıyordu. Uzun zaman sonra ilk kez böyle ağlıyordu. Kendi imparatorluğ

Bu kitap, insanın bedenlerini ele alan serinin üçüncüsüdür; kendisinden önceki iki kitap Eterik Beden - İnsanın Sağlık Aurası ve Astral Beden ve Diğer Astral Fenomenler’dir. Nedensel (Kozal) Beden serinin dördüncü kitabıdır. Mental Beden’de modern Teosofi adı altında Kadim Bilgelik konusunda en yetkin otoriteler olarak tanınan Annie Besant ve C.W. Leadbeater’ın kalemlerinden çıkan yaklaşık kırk ciltte zihinsel bedenle bağlantılı çoğu veri dikkatle araştırılmış; bu veriler sınıflandırılmış, düzenlenmiş ve

Geniş kapsamlı bu eser, eski çağlardan günümüze kadar insanlığın dinsel inançlarına temel olan kaynakları ve bunların biçimlendirdiği yaşam tarzını anlamamız için değerli bir kaynaktır. Kitap, çok tanrılı dinlerle tek tanrılı dinler arasındaki ilişkileri mercek altına almakta ve adeta dinler tarihinin özetini vermektedir. Yazar bu yolculukta ilkel dinlerden yola çıkarak tek tanrılı dinlerdeki kurban, sünnet, yaratılış, şeytan, Tufan ve Eyüp hikâyelerini ele almakta ve Marks’ın deyimiyle ‘radikal olmanın sor

Yazarın elinizdeki çalışması okuyucuya, İslam tarihinin kritik dönemlerini, Ümeyye’nin kişiliği ve eserleriyle birlikte, zengin kaynakçalar eşliğinde gerçekleri kavrama fırsatı verecektir. Kur’an’ın kaynakları hakkında daha önce yayımlanan kitaplarında Ümeyye ismi geçmişse de Ümeyye’nin şiirleriyle Kur’an ayetlerinin iç içe olmasından dolayı Arif Tekin bu özel kitabı yazmıştır. Hz. Muhammed döneminde Kur’an’da anlatılanların çoğu (özellikle İsrailoğulları rivayetleri) insanlar tarafından gerek nesir gerekse

Dünya mitolojileri her şeyden önce kolektif bir hayal gücü olarak kültürel değerlerle ilişkilidir ve bu nedenle kültürel perspektiflerden incelenmelidir. Örneğin antik Mısırlıların veya Yunanların mitleri Mısır ve Yunan kültürlerinin gerçeklerini nasıl yansıtır? Aynı zamanda mitolojiler, daha geniş kültürler arası meselelere işaret eden bazı evrensel temaları da ortaya çıkartır. Kısa Dünya Mitolojisi, “İlah”, “Yaratılış”, “Tufan”, “Hilebaz” ve “Kahraman”dan oluşan evrensel motiflerden yola çıkarak dünya mit

Dadaizm nedir? Joseph Beuys eserlerinde neden yağ ve keçe kullanmıştır? Soyut bir resme nasıl bakmalıyız? Bir çorba konservesi ne zaman sanat olur? Hepimiz müzelerdeki modern sanat eserlerinin önünde şaşkın şaşkın durmuş ve kendimize çoğu zaman cevap bulmakta zorlandığımız pek çok soru sormuşuzdur. İşte sanat tarihçisi SusannaPartsch, modern sanat hakkında sıklıkla sorulan sorulara ikna edici ve anlaşılır cevaplar sunarak bu duruma bir çözüm getiriyor. Bu kitapla okuyucu, “Sanat Akımları ve Sanat Türleri”,

Etnik merkezcilik karşıtı bir bilinçle yazılan bu büyüleyici çalışma diğer metinlerin çoğunda olduğu gibi dünya uygarlıklarının tarihinin olay temelli açıklanması yerine tarihin geniş kapsamı ve sürekliliği içinde ele alınıyor. “Tarihi öğretmek öncelikle onu nasıl anlatacağını bilmektir” anlayışından hareket eden Braudel’in sırasıyla İslam, Kara Afrika, Uzak Doğu, Avrupa, Amerika ve Rusya tarihine odaklandığı bu eseri kısa zamanda çok sayıda dile çevrilmiş bir klasik haline geldi. Düne ait bu olaylar, şimdi

Zamanın ötesinde, Uzay boşluklarında bir yerde, Bir kutup yıldızı… Her gece, Katmer katmer açılır ona tüm sırlar, Tüm ışıklar sönünce gece o parlar. Sonsuzluktan gelir gibi, ama ne sen gibi ne de ben gibi... Bizden farklı elbisesi... O bir zaman bilgesi... Herkes duymaz sesini, Kuş dilini bilenler anlar, rüyadaki ‘resmini’...

İlk sözcüğün üstü niye çizili? Çünkü bu kitabın amacı, Tanrısız ahlak konusunda bir sorun olmadığını göstermektir. Felsefe profesörü Walter Sinnott-Armstrong, dini ele alırken esasen ahlakın neden hiçbir anlam taşımadığını göstermek amacıyla bu kitabı yazdığını belirtir. Dostoyevski'nin roman kahramanı İvan Karamazov, ?Tanrı öldüyse, her şey mubahtır" der. Bu dogmayı kabul eden ateistler, ahlakın sübjektif olduğuna hükmederler. Bu dogmayı kabul eden teistlerse, ateistlerin tehlikeli olduklarına inanır. Bu ç

Çağının yarı-entelektüel bunalımlarını geçirmekte olan, Oxford mezunu Nicholas Urfe, İngiltere´nin kasvetinden ve aşktan kaçmak için ücra bir Yunan adasına İngilizce öğretmeni olarak gider. Tek başına sıkıntılı günler geçirdiği, şair olduğuna dair hayallerinin de suya düştüğü bir sırada, gizemli milyoner Conchis ile tanışır... Büyücü, insan zihninin labirentlerinden dolaşan metafizik bir eğlence trenidir adeta. Bu labirentlerde gerçeklikle sanrı arasındaki gri bölge kahramanımızca ihlal edilir. Birbiri ar

Hayatınızda karşınıza çıkan çatışmalar ve krizler aslında birer işarettir: İçinizdeki şamanı uyandırmanın vakti gelmiş demektir. Ruh’tan gelen bu çağrıya yanıt vermek için sık kullanılan yollardan biri, bir usta ile çalışmak ve çeşitli inisiyeler almaktır. Marcela Lobos, ikinci bir yolun varlığına işaret ediyor ve kendi yolundan yürümek isteyenleri, içsel bilgelikleriyle buluşacakları, şamanik yöntemler öğrenecekleri ve meşhur kahramanın yolculuğu ile kendilerini gerçekleştirecekleri bir maceraya davet ediy

ErichFromm’un hümanist ve bilimsel fikirlerine bugün neden daha fazla ihtiyaç duyduğumuzu, onun son asistanı ve edebi mirasının yöneticisi RainerFunk, araştırmacı Hamid Lechhab tarafından yöneltilen 100 soruya verdiği cevaplardan oluşan bu kitapta açıklıyor. Fromm’la olan kişisel deneyimlerinden yola çıkarak başta Fromm’un düşünce dünyasında devrim yaratan sosyal psikoloji kavramına odaklanıyor ve insanların teknik, ekonomik ve toplumsal değişimler karşısındaki tutumunu, özgürlük ve bağlanma sorununu Fromm’

Antik Çağ nedir? Atina demokrasisi nasıl işledi? Romalılar hangi tıbbi bilgilere sahiplerdi? Roma İmparatorluğu neden çöktü? Yunan trajedi ve komedyalarının siyasi bir işlevi var mıydı? Köleler ve azat edilmişlerin yaşamları nasıldı? Bir çocuğun doğumunda hangi kutlamalar yapılırdı? Hıristiyanlığın yükselişini kolaylaştıran faktörler nelerdir?Stefan Rebenich en önemli 101 soruya bazen şaşırtıcı yanıtlar verirken her bir sorunun yanıtı bir sonraki soruyu merak etmenizi sağlıyor. Antik Çağ’a dair bilmek isted

Claire Phillips’in orta yaşta paranoid şizofreni teşhisi konulan, Oxford mezunu ve iyi eğitimli bir avukat olan annesi hakkında yazılmış bu kitap, bu denli ciddi bir akıl hastalığının bir ebeveynin ve çocuğunun hayatı üzerindeki çarpıcı etkisini gözler önüne seriyor. Yazar zarif anlatımıyla, böyle bir ebeveynle yaşamanın, kronikleşen atakların ve yaşlandıkça ona bakım vermeye devam etmenin zorluklarını da okuyucuyla ilk ağızdan paylaşıyor. Hikâyeyi ancak annesinin hastalığının 73 yaşında son kez nüksetmesin