Yaz Arkadaşları serisinin ilk iki kitabı Karaçalı Çetesinin İzinde ve Mağaradaki İskelet'ten tanıdığınız altılı, yine bisikletlerinin üzerinde, yine serüvenden serüvene koşuyor. Uygar, Yağız, Gazeteci Murat ve ötekiler de... Bu kez onları sürükleyen, "Çift Başlı Farta Kartalı"nın gizemi ve büyüsü. Sırları çöze çöze, birbirleriyle yarışarak varıyorlar hedefe. Altın kartala ulaşmak, küçümsenebilecek bir ödül mü?

Uzayı merak etmeyenimiz var mı? Ya uzaylıları? Peki, uzaylılar bir gün yeşil ışıklar saçan araçlarıyla gökyüzünde görünseler ve dünyamıza inseler ne olurdu? Merak, heyecan ve korku birbirine karışmaz mıydı? Uzaylıların bu heyecan dolu serüvenini bir solukta okuyacaksınız.

İnsanlarla hayvanların yaşadıkları elbette farklıdır. Ama biz, insanların başından geçebilecek olayları, hayvanların başından geçmiş gibi anlatmayı pek severiz. Bu tür öykü ya da masallara fabl denildiğini biliyorsunuz. Hüseyin Yurttaş da yazdığı fabl türündeki öykümsü şiirlerini bu kitapta topladı. Astronot Çekirge, hep ilgiyle, güle oynaya okunan bir kitap oldu. Sizin de severek okuyacağınızı umuyoruz.

Cingöz Balık'ta, hepsi de birbirinden güzel, doğayla ve hayvan dostlarımızla ilgili altı öykü var: Cingöz Balık, Köstebek ile Karıncalar, Adabeyi, Yerli ile Göçmen, Uğur Böceği ile Kelebek ve Kuş Cenneti'nin Kurtuluşu. Açın kanatlarınızı! Doğa ve orada saklı dünyalar sizi bekliyor.

Irmak boyunda birkaç çocuk ve Memik. Çocuklar hınzır ve zıpır. Bir ölçüde zihinsel engelli olan Memik, kendisine yapılanlara içerlese de, sevgi dolu yüreği başkaları için de çarpıyor. Yukarılarda yağan yağmur, kabaran sular... Irmakta korku dolu anlar... Serüven tadıyla, bir çırpıda sonuna kadar okuyacaksınız.

İkisi de birbirinden akıllı, doğa tutkunu ikiz kardeşler Dora ve Ceren, anne ve babalarıyla birlikte çiftlikte geçirdikleri bir yaz mevsiminin bütün detaylarını bize aktarıyorlar. Nasıl mı? Elbette ayrı ayrı tuttukları günlüklerini bizimle paylaşarak. Bitkiler, ağaçlar, kuşlar ve böceklerden öğrendiklerini Bilge Dedenin anlattıklarıyla birleştiren Dora ve Ceren, yaptıkları gözlemler ve yaşadıkları ilginç olaylar sonucunda çiftlikte geçirdikleri her gün doğanın ve yaşamın yeni bir mucizesine tanık oluyorlar

Altı Afacan Yaz Arkadaşı: Can, Aslı, Dicle, Fırat, Arda ve Meriç Soluk almadan maceralarına devam ediyorlar... Mağaradaki iskeleti ortaya çıkaran da yüzyıllardır kayıp olan yakut örümceği bulan da onlar. Doğruluk ve cesaretleriyle yaşadıkları kasabada kötülüğün kol gezmesine izin vermiyorlar. Bakalım, bu kez başlarına neler gelmiş?

İşte yine hayvanlar dünyasından sevimli kahramanlar! Korkak Pati, Garip, Karam ile Duman Sadık arkadaşlarımız olmak ve bize dünyanın onlarla birlikte güzel olduğunu göstermek için aramızdalar. Uzun yıllardan beri çocukların dünyasını onların gözüyle ve onların diliyle, ustalıkla kaleme alan Hüseyin Yurttaş, birbirini tamamlayan üç ayrı öyküyle bizi yeni bir yolculuğa çıkarıyor.

İşte düşler dünyası, işte bin bir serüven...Küresel değişim: Isınan dünya, eriyen buzullar,deniz sularının yükselmesi, kuraklık, çölleşme,seller, fırtınalar İnsanın, çaresizliği yenme çabaları...Genetikteki masum gelişmeler ve bunların saptırılıp kötüye kullanılması...Genleriyle oynanan bitkiler, hayvanlar ve insanlar...Ortaya çıkan yeni türler...Kendi halindeki bir tarım ülkesinin, GDOlar (Genetiği Değiştirilmiş Organizma)sayesinde GDO Ülkesine dönüşmesi...Bu yolla sağladığı üstünlük...Yayılma ve egemenlik

Uzaya gidecek olan on dört kişi: Komutan Endru ve eşi Dora; Cenk, Cenkin annesi ve babası; komutan yardımcısı Sobar ve eşi Selina; Oz ve eşi Oza; güvenlik görevlileri ve silahşörler Mitte, Altora ve Kanti. Ve on beşinci yolcu ise bir köpek: Çomar. Tam da yeryüzünden umudun kesilmeye başlandığı zamanda Cüceler Gezegeninin varlığı insanlar için yeni bir ümit ışığı olmuştu. Herkes Cüceler Gezegenindeki yeni yaşamın çok daha güzel olacağına inanıyordu. Gelin, bu heyecan verici macerayı en başından itibaren Cenk

İbiş, bulunduğu her ortama uyum sağlayabilen sevimli bir kukla. Zaman zaman Memişin başına dertler açsa da arkadaşlıkları sürüyor. İbiş, yine yerinde duramıyor, yine çok hareketli. Spora merak sarınca, olaylar daha da renkleniyor. Oyunlara, koşu ve yüzme yarışlarına da o katılıyor. Karda kızak kayıyor. Voleybol maçında hakemlik bile yapıyor. İkilinin hareket ve kahkaha dolu serüvenleri birbirini izliyor.

Kimsenin oturmadığı, kapıları, pencereleri hep kapalı duran Eski Konakın önünde bir gün bir kamyonet durur. Kamyonetten inen yaşlı adam konağın kapısını açamayınca orada oynayan çocuklardan yardım ister. Çocuklar, ona severek yardımcı olurlar. Eşyasını indirip taşımasına da yardım ederler. İndirilen eşya arasında, bir kafese konmuş sevimli yaratıklar da vardır: Tavşanlar! Sonrası, gelişen bir dostluk ve yuvarlanıp çözülen bir sevgi yumağı

Bazı hayvanlar da insanlar gibi, ötekilere göre daha akıllıdırlar. Alabaş da bunlardan biri. Aklıyla, becerileriyle, herkesin dikkatini çeken bu sevimli köpeğin yaptıklarını ilgiyle okuyacaksınız.

Cep telefonunun bu kadar yaygın olmadığı hatta bilinmediği dönemde telefon bulunmayan yerlerle haberleşmek için bazı kuruluşlar ve kişiler telsiz kullanırlardı. Tıpkı Doğan ailesi gibi. Bu ailenin küçük üyesi Hakan, telsiz kullandıkları o günlerde yaşadığı ilginç olayları bize anlatıyor.

Bir kıyı köyünde beşarkadaş... Yüzüyorlar, dalıyorlar, denizin tadınıçıkarıyorlar. Bir gün, kıyıya yakındemir atmış bir tekne gözlerine ilişiyor ve heyecan dolu bir serüvenbaşlıyor.

Üç arkadaş, satın almakyerine, kendileri bir uçurtma yapmaya karar veriyorlar. Ancakyaptıkları uçurtmayı bir türlü uçuramıyorlar. Uçurtma havada dönüpduruyor, sonra düşüyor. Tatsız bir tartışmanınardından edindikleri yeni dost sayesindeDeli Uçurtmasonundagökyüzündesüzülüyor...

Hasan ile Ali, iki canarkadaş. Dağlarda birlikte keçilerini otlatıyorlar, çimenlere uzanıphayaller kuruyorlar. Bir gün, yine hayallerkurarken, üzerlerinden geçen bir uçak hızla alçalıp gözdenkayboluyor. Hasanla Ali, dağa düşenuçaktaki pilotların yardımınakoşuyorlar.

Adı sanı duyulmamış, küçük bir ülke olan Muranga beklenmedik bir şekilde dünya piyasalarını ele geçirmeye başlar. Dünyanın sayılı güçlerinden biri olma yolunda hızla ilerleyen Muranga bir "Robotlar Ülkesi"dir. Teknoloji yarışında bayrağı kaybeden gelişmiş ülkeler, bu ani ve beklenmedik başarının altında başka şeyler yattığından kuşkulanmaktadır. Kahramanlarımız; araştırmacı gazeteci Nik ve Çesa, bu başarının arkasındaki sırrı çözmek için tehlikeli bir maceraya atılırlar. Robotlar Ülkesi, zengin düş dünyası