Dört Kafadarlar Takımı bu kez Mısır’da! Bir macera filminin çekimi için Mısır’a gelen Dominik, piramitte esrarengiz bir kızla karşılaşır. Kendilerine bir tür lanet savurarak sırra kadem basan kızı bulmak artık Dört Kafadarlar’ın işidir. Maceraya daldıkça kendilerini Kara Güneş mitinin içinde bulurlar. Kafadarlar Mısır’da keyif dolu günler geçirmeyi beklerken, kendilerini gizemli ve tehlikeli bir olayın ortasında bulurlar.

Hiç sanatçı bir köstebek gördünüz ya da duydunuz mu? Duymadıysanız, hazır olun! Lületaşının yavru bir köstebeğin yardımıyla bulunduğunu öğrenince çok şaşıracaksınız…

İşte, size severek okuyacağınız dört güzel öykü! Kazların kahramanca davranabileceği aklınıza gelir mi? Kahra-man Kazlar, bunu kanıtlayan bir öykü. Küçük Arı´nın Keşfi´nde, küçük bir arının meraklı yolculuğunu; Destan Yazan Destan´da zoru başaran bir köpeğin öyküsünü; Pamucuk´ta tatildeki çocukların sevgilisi tavşanın hikâyesini okuyacaksınız.

İki çocuk biraz balık avlamak için botla denize açılır. Rüzgâr usul usul esmektedir. Ava dalar, tuttukları balıkları bir kovaya doldururlar. Bir süre sonra rüzgârın botlarını denizin ortasına sürüklediğini fark ederler. Onları zorlu bir serüven beklemektedir. Küçük Balıkçılar, onların bu serüvenlerini anlatan, keyifle ve merakla okuyacağınız bir kitap.

Çocukluğunu ve hayvanlarla yaşadıklarını anlatan Hasan Dede´nin öykülerinde, çocuklarla hayvanlar arasındaki duygusal bağların gücünü keşfedeceksiniz.

Haydi Yarışmaya! Koşun, koşun! Hayvanat bahçesinde yarışma var. İyi ama bu yarışma nasıl sonuçlanacak? Niyet Tavşanı, size de "niyet" çeksin mi? Peki o kâğıtları kim, nerede yazıyor, biliyor musunuz? Sansarlarla komşu olan Kürşat ve ailesi ne yapacak dersiniz? Akkız bir oğlak mı, kuzu mu, martı mı, güvercin mi? Okuyun, görün, bilin, tanıyın! Her öykü ayrı bir dünya!

Palavracı Hayvanlar´ın akılları başlarına gelmiş. Tekerleme söylüyorlar: "Dan dan dandini, Herkes bilsin haddini, Palavrayı bırak, gerçeğe bak, Biraz tanı kendini!" Balcı Ayı Yavrusu, bala doymuyor; hem bal yiyor, hem tekerleme söylüyor. Leylekler ve Martılar dövüşedursunlar, Karabaş onları koştursun, biz elimizi çabuk tutup Ala Kanat´ı ve Yaralı Fok´u kurtaralım.

Bu kitaptaki öyküleri okurken, hayvanlar dünyasında küçük bir gezinti yapacaksınız. Sarı Benek´in sevgi dolu yüreği, Zıpırcık´ın zıpırlığı ve hayvanların kendi aralarında düzenledikleri şenlikte yaşananlar, sizi bu sevimli dünyaya taşıyacak.

Gülce, düş kurmayı çok seven bir kız. Bir kelebekle arkadaşlık edebiliyor, bir ağacı yürütebiliyor, kitaplıktaki fareleri Fareli Köyün Kavalcısı gibi toplayıp götürebiliyor. Sahi, onun kedisi Mırmır gerçekten balon mu satıyor? Peki, Gülce Küçük Prens´le nerede ve nasıl tanışıyor? En iyisi kitabı okumak!

Anne yem toplamaya çıkmış. Yavru Martı yuvada yalnız. Peki, Akkuş´la nasıl savaşacak? "Bu ağaç bizim!" diyen Saksağan ailesiyle Ağaçkakan arasındaki tartışma nasıl bitecek? Baykuşlar girmesin diye bacaya tel geren köylü, pişman olacak mı? Hayvanat bahçesinden kaçan meraklı Meraklı Maymun´u çok sevecek.

Çamlı Kule, bir kıyıda, harap bir yapıdır. Oraya girip çıkan bazı karaltılar görünce merak etmez misiniz? Merak eder de onların ne olduğunu araştırmaz mısınız? Çapkın´ı sevmekle Çakır´ı sevmek aynı şey mi? Sevginin değişik boyutları yok mu? Yaşlı ve acımasız sahibine çifteleriyle ders veren Çifteci Sıpa´yı alkışlamaz mısınız? Müren Kayalıkları´nda müreni görünce siz de korkmaz mısınız? Ya Taş Ocaklarında yaşananlar?... Her öyküde ayrı bir dünya. Severek okuyacaksınız.

"O gün bayramdı. Bütün çocuklar gibi Tarık da bayramı büyük bir sevinçle karşıladı. Bayram için alınan pantolonunu, gömleğini, çoraplarını ve ayakkabılarını yanından ayırmadı. Akşamları yatarken de bunları hep başucuna koydu. Bayram sabahı erkenden kalktı. Elini yüzünü güzelce yıkadı. Giyindi. Aynanın karşısına geçip kendine baktı." Böyle güzel başlayan bayram gününün mutluluğu nasıl bir olayla gölgeleniyor? "Sihirli bilye" gerçekten sihirli mi? İşte bu soruların cevaplarını kitabı okurken bulacaksınız.

Kıyıda oltayla balık avlamakta olan çocukların karşısına dikiliveren Kör Kaptan tam bir serüven adamıdır. Yaşamı çalkantılar içinde, oradan oraya savrularak geçmiştir. Şimdi ise anlattıklarının ne kadarı gerçek, ne kadarı düş, belli değildir. Kıyıda, çocuklarla buluştuğu yedi gün boyunca, dünyaya denizden bakmanın engin güzelliğini taşıyan öyküler anlatır. Bu kitapla, siz de onunla birlikte düşlere yelken açacaksınız!

Karlı bir kış günü Mehmet´le babası odun kesmek üzere ormanın yolunu tutarlar. Babası, kırılmış bir çam dalını kesip bölmeye çalışırken Mehmet´in yanına beklenmedik bir konuk gelir: Sakar Tay. Bu güzel tayla Mehmet´in aralarında gelişen büyük bir dostluğun öyküsünü ilgiyle okuyacağınıza inanıyoruz.

Dominik simsiyah postlu, iskelet kafalı gizemli bir yaratığın saldırısına uğrar. Olayı araştıran Dört Kafadarlar 50 yıl önce etrafa dehşet saçan bir hayalet köpekten söz edildiğini öğrenirler. Dört Kafadar, bu konuyu açıklığa kavuşturmak için araştırma yaparken Axel umulmadık bir şekilde ortadan kaybolur