Merhaba... Kitabımı eline aldığında gözlerinin parladığını gördüm. Yoksa sen de mi bir kitap kurdusun? Okumayı çok mu seviyorsun? Öyleyse, Tomurcuk Kitaplar'la arkadaş ol... Her birinde, yeni şeyler öğrenecek, değişik bir serüvenle karşılaşacaksın. Sizce farklılıklarımız zenginliğimiz midir? Derisinin rengi değişik ya da düşünceleri diğerlerinden farklı olduğu için bir kimse daha aşağı ya da daha üstün olabilir mi? Her şey o yıl sınıfa yeni gelen Etiyopyalı Meles'e, arkadaşı Osman'ın küçümseyici bir tavırla

DÖRT KAFADARLAR TAKIMI ÖZEL KİTAP 1 : DEDEKTİFLİK ELKİTABI (Usta dedektif olmak isteyenler için) Dört Kafadarlar Takımı, bu kitapta en iyi yöntemlerini, en muhteşem numaralarını sizlerle paylaşıyor: İpuçları nasıl toplanır, nasıl incelenir? Sahte para gerçeğinden nasıl ayırt edilir? Elyazısı ve imza taklitleri, fotoğraf hileleri nasıl anlaşılır? En havalı kamuflaj uygulamaları - Şifreli konuşma ve mesajlaşma yöntemleri - En iyi saklama yerleri.. ve daha pek çok şey!

Uzayı merak etmeyenimiz var mı? Ya uzaylıları? Peki, uzaylılar bir gün yeşil ışıklar saçan araçlarıyla gökyüzünde görünseler ve dünyamıza inseler ne olurdu? Merak, heyecan ve korku birbirine karışmaz mıydı? Uzaylıların bu heyecan dolu serüvenini bir solukta okuyacaksınız.

Bu kitap yazdıklarım arasında benim en çok sevdiğimdir. Şüphesiz ki, edebi açıdan bir şaheser olduğundan değildir bu yorumum; gençliğimin en güzel günlerini, katıla katıla güldüğüm en sorumsuz dakikalarımı, pişman olmaksızın geçirdiğim sefahat saatlerimi, bir daha asla karşılaşma fırsatını yakalayamayacağım yüzleri, dostlukları bana yeniden ve yeniden hatırlattığı içindir. - Alphonse Daudet Fransız yazar Alphonse Daudet'nin en sevilen eseri olan Değirmenimden Mektuplar, yazarın Alpler'in eteklerinde yer al

Kendi halinde yaşayıp giden iki yaprak bir gün dünyayı gezmeye karar verirse ne olur dersiniz? Kimi zaman doğanın, kimi zaman diğer yaprak arkadaşlarının yardımıyla yola çıkan bu serüvenci güz yapraklarının başına bakalım yolda neler geliyor?

İkisi de birbirinden akıllı, doğa tutkunu ikiz kardeşler Dora ve Ceren, anne ve babalarıyla birlikte çiftlikte geçirdikleri bir yaz mevsiminin bütün detaylarını bize aktarıyorlar. Nasıl mı? Elbette ayrı ayrı tuttukları günlüklerini bizimle paylaşarak. Bitkiler, ağaçlar, kuşlar ve böceklerden öğrendiklerini Bilge Dedenin anlattıklarıyla birleştiren Dora ve Ceren, yaptıkları gözlemler ve yaşadıkları ilginç olaylar sonucunda çiftlikte geçirdikleri her gün doğanın ve yaşamın yeni bir mucizesine tanık oluyorlar

Küçük yunus balığının canı çok sıkılmıştı. Şimdiye dek annesinin yanından hiç ayrılmamıştı. Annesi, yiyecek bulmak için dışarı çıktığında ise yuvalarında kalıyor, durmadan oyuncakları ile oynuyordu. Önceleri bu durumdan pek etkilenmiyordu. Son günlerde oyuncaklar artık onun canını sıkmaya başlamıştı. Yuvanın dışını merak ediyor, dışarı çıkıp oynamayı, yeni arkadaşlar bulmayı hayal ediyordu. Annesi, az önce yuvaya gelmiş, getirdiği yiyecekleri temizleyip yemeye hazırlıyordu. Küçük Yunus, artık oynamaktan sı

İşte yine hayvanlar dünyasından sevimli kahramanlar! Korkak Pati, Garip, Karam ile Duman Sadık arkadaşlarımız olmak ve bize dünyanın onlarla birlikte güzel olduğunu göstermek için aramızdalar. Uzun yıllardan beri çocukların dünyasını onların gözüyle ve onların diliyle, ustalıkla kaleme alan Hüseyin Yurttaş, birbirini tamamlayan üç ayrı öyküyle bizi yeni bir yolculuğa çıkarıyor.

İşte düşler dünyası, işte bin bir serüven...Küresel değişim: Isınan dünya, eriyen buzullar,deniz sularının yükselmesi, kuraklık, çölleşme,seller, fırtınalar İnsanın, çaresizliği yenme çabaları...Genetikteki masum gelişmeler ve bunların saptırılıp kötüye kullanılması...Genleriyle oynanan bitkiler, hayvanlar ve insanlar...Ortaya çıkan yeni türler...Kendi halindeki bir tarım ülkesinin, GDOlar (Genetiği Değiştirilmiş Organizma)sayesinde GDO Ülkesine dönüşmesi...Bu yolla sağladığı üstünlük...Yayılma ve egemenlik

Beş kentten 187 çocuk İsveçli yazar ve çizerlerle ortak kitaplar hazırladılar. Yazarların hikâyelerini çizim yaptılar, çizimlere hikâyeler yazdılar. Hazırlanan on kitabın ikinci 5i şimdi çocuklara buluşuyor. Çocuk Hakları konusunda farkındalık yaratmayı amaçlayan Çocukların Hakları, Çocukların Kitabı adlı proje kapsamında yetişkin yazar ve çizerler 8-12 yaş arasındaki çocuklarla ortak bir edebiyat projesinde buluştu. İsveç Yazarlar Birliği ve Anadolu Kültür tarafından İstanbul İsveç Başkonsolosluğunun dest

Beş kentten 187 çocuk İsveçli yazar ve çizerlerle ortak kitaplar hazırladılar. Yazarların hikâyelerini çizim yaptılar, çizimlere hikâyeler yazdılar. Hazırlanan on kitabın ilk 5i şimdi çocuklara buluşuyor. Çocuk Hakları konusunda farkındalık yaratmayı amaçlayan Çocukların Hakları, Çocukların Kitabı adlı proje kapsamında yetişkin yazar ve çizerler 8-12 yaş arasındaki çocuklarla ortak bir edebiyat projesinde buluştu. İsveç Yazarlar Birliği ve Anadolu Kültür tarafından İstanbul İsveç Başkonsolosluğunun desteği

Arada bir o koca gövdesi sarsılıp durmasa, bu kocamış Anadolu insanının yontusu da nereden çıktı, diye sorardınız kendi kendinize. Gözlerini gökyüzüne dikmiş, bir elinde yıpranmış şapkasını tutuyor, diğeri eli ise arada bir gözlerine ve burnuna gidiyor, sonra yana düşüyordu. Çok geçmiyor, sabahın ışıkları burnunun ucunda toplanan gözyaşı damlalarını yapraklarda parıldayan şebneme dönüştürüyordu. Boştaki eli çoğunu silmeye yetişmiyor, yere düşenler durduğu kaldırımı ıslatıp duruyordu. Dükkanın kepenklerini

O gün, akşamın olmasını hiç istemedim. Ama zaman benim isteğimle ayarlanmıyor. Ben ne kadar istemesem de akşam oluverdi. Annemden aynayı isteyince hiç ikiletmedi. Elim titreye titreye aldım aynayı. Gözümü kapattım, yüzümün hizasına kaldırdım ve bir süre gözlerimi açmadan bekledim. Ve... Gözlerimi... Açtım! Neredeyse uçacaktım. Bu gördüğüm ben miydim? Bu güzel yüz, bu ışık saçan gözler benim miydi? Elimde tuttuğum ne güzel aynaydı! Okudum güzel oldum Kendimi özel buldum Her yöne bir yol vardı İnsanda karar

Fatma, yerdeki tahtanın aralığından baktı. O da ne? Aşağıda sarı bir şey parlıyordu. "Oh, buldu!" diye bağırdı. Şimdi bütün iş, altınları oradan çıkarmaktaydı. Acaba bunu nasıl yapabilirdi? Evdeki Altınlar, kitap okumayı çok seven ve okuduklarından etkilenen Fatma´nın öyküsünü anlatıyor. Bakalım, öyküyü okuyunca siz ne düşüneceksiniz? (Arka Kapak)

İbiş, bulunduğu her ortama uyum sağlayabilen sevimli bir kukla. Zaman zaman Memişin başına dertler açsa da arkadaşlıkları sürüyor. İbiş, yine yerinde duramıyor, yine çok hareketli. Spora merak sarınca, olaylar daha da renkleniyor. Oyunlara, koşu ve yüzme yarışlarına da o katılıyor. Karda kızak kayıyor. Voleybol maçında hakemlik bile yapıyor. İkilinin hareket ve kahkaha dolu serüvenleri birbirini izliyor.

Kimsenin oturmadığı, kapıları, pencereleri hep kapalı duran Eski Konakın önünde bir gün bir kamyonet durur. Kamyonetten inen yaşlı adam konağın kapısını açamayınca orada oynayan çocuklardan yardım ister. Çocuklar, ona severek yardımcı olurlar. Eşyasını indirip taşımasına da yardım ederler. İndirilen eşya arasında, bir kafese konmuş sevimli yaratıklar da vardır: Tavşanlar! Sonrası, gelişen bir dostluk ve yuvarlanıp çözülen bir sevgi yumağı

Üç arkadaş, satın almakyerine, kendileri bir uçurtma yapmaya karar veriyorlar. Ancakyaptıkları uçurtmayı bir türlü uçuramıyorlar. Uçurtma havada dönüpduruyor, sonra düşüyor. Tatsız bir tartışmanınardından edindikleri yeni dost sayesindeDeli Uçurtmasonundagökyüzündesüzülüyor...

Hasan ile Ali, iki canarkadaş. Dağlarda birlikte keçilerini otlatıyorlar, çimenlere uzanıphayaller kuruyorlar. Bir gün, yine hayallerkurarken, üzerlerinden geçen bir uçak hızla alçalıp gözdenkayboluyor. Hasanla Ali, dağa düşenuçaktaki pilotların yardımınakoşuyorlar.