Hücrelerde mineral eksikliği ortaya çıkmaya başlayınca bu durum hücrelerin işleyişini etkiler ve bu nedenle sağlık sorunları veya hastalıklar ortaya çıkmaya başlar. Dr. Schüssler yaptığı araştırmalardan sonra bu durumu tespit edip Schüssler mineral tuzlarını geliştirdi. Hücre fonksiyonlarının bozulmasında özellikle modern insanın günlük hayatında, yanlış veya yetersiz beslenme, iş hayatındaki sorunlar, çevresel koşullar önemli rol oynamaktadır. Dr. Wilhelm Heinrich Schüssler ( 1821 - 1898 ) o dönem yaptığı

"Cinsellik nerede?" diye sorarak başlıyor kitaba Fransız seksolog Dr. Ghislaine Paris. Bir danışman karakteri yardımıyla tüm danışanlarının hikâyesinden bu sorunun cevabına giden ve herkes için özel olan o yolun haritasını nasıl çizeceğimizi açıklıyor. Modern yaşantılarımızda cinselliğe hak ettiği değeri veriyor muyuz? Cinselliğimizin ne kadarı bize, ne kadarı topluma ait? Toplumsal normlardan, tabulardan; din ve ahlak kurallarından kendini kurtarmış bir cinsellik mümkün mü? Özgür olduğumuzu sanarken gerçe

Gerçek sağlık için fiziksel bedenimizin yanında enerji bedenlerimizin de doğru beslenmesi gerekiyor. Genellikle hastalık belirtileri göstermiyorsak veya yatağa bağımlı değilsek kendimizi sağlıklı kabul ediyoruz. Peki gerçekten öyle miyiz? Yeniçağ Tıbbının konusu: Enerji bedenlerimizin beslenmesini nasıl düzenleyeceğiz? Sağlığın kuantum düşünceyle ve tekamülümüzle ilişkisini gözler önüne seren ve holistik yaklaşım gösteren bu kitapta doğru zannedilerek yapılan hataları ve gelişen teknolojiye uygun çözümle

Size bir iyi, bir de kötü haberimiz var... Önce kötü haberi verelim: Bu son salgın değil, olmayacak da. Ortaçağ ve sonrasındaki veba salgınları dışarıda bırakılırsa insanlığın sosyoekonomik ve kültürel anlamda en yoğun etkilendiği pandemilerden birini yaşıyoruz. Bu salgın bir süre sonra bitse bile yeni salgınlar gelecektir. İyi haber mi? Salgına karşı mücadelede dayanışmayı, sevgiyi, dostluğu, gerçek yardımlaşmanın değerini öğrenme fırsatımız oldu. Hastalıktan "sosyal mesafe" ile değil, "toplumsal dayanışma

Refleksoloji, bütün organların bedenin farklı bölgelerinde refleks noktalarının bulunduğu düşüncesine dayanan, vücudun belirli bölgelerine baskı ya da masaj uygulanarak yapılan alternatif tedavi yöntemidir. Cinsel refleksoloji ise sevişme sırasında, cinsel refleks noktalarını kullanmaya ilişkin uygulamaları kapsar. Tao ustası Mantak Chia ve kıdemli Evrensel Tao eğitmeni William U. Wei'nin birlikte hazırladıkları Cinsel Refleksoloji, klasik Taocu cinsel metinlerle çağdaş refleksoloji kuramının bir sentezi n

Yaşayan Anadolu Paganizmi ve Anadolu'da Batıl İnanış, Ritüel ve Mit, zamana yayılmış bir proje olarak alternatif inanç katmanlarının kökenleri, gelişim süreci ve uygulama alanlarının çözümlemesini hedeflemektedir. Bu ana ilkeye, budunbilim, dinler tarihi ve sosyoloji alanlarından sağlanan birikime mataryal destek ve temini, ayırıca gelecekteki çalışmalara pozitif şablon oluşturma gayesini de eklememiz gerekli. Böylece, Anadolu'nun hâkim tek tanrıcı inanç biçimlerinin esas kabulleri ve yasal sınırları dışınd

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre Homeopati, dünya çapında akut ve kronik hastalıkları tedavi etmek üzere, 500 milyondan fazla kişinin kullandığı dünyanın en hızlı büyüyen ve modern tıptan sonra ikinci en yaygın kullanılan Belli prensipleri ve ilkeleri olan bu tedavi sisteminin temelini oluşturan en önemli felsefe, hastaya bütünsel yaklaşmaktır. İnsan zihinsel, duygusal ve fiziksel olmak üzere 3 seviyede varlık gösterir. Homeopati, bedenin bir organını diğerinden, fizik bedende yaşadıklarını duygularından veya zi

İlaçlar bizim dostumuz mudur? Bizi sağaltmanın ötesinde dokunmazlar mı? Hipertansiyon, diyabet ve yüksek kolestrol damarlarımızın amansız düşmanlarıdır! Bu hastalıklar damar sertliğine yol açarak damarları daraltır. Damar daralması, o damarla beslenen organın kanlanmasını azaltır ve buna bağlı olarak o organın çalışması bozulmaya başlar. Örneğin böbrek damarlarının daralması böbrek yetmezliğine yol açar. Kalp hastalıklarının çoğu bu sebepten neşet eder. Üstelik tüm bunlar bize hiç acı vermeden gerçekleşir.

Tüm toplumlarda olduğu gibi Türklerde de tıp iki şekilde gelişmiştir: Büyüsel ve ampirik. Daha önce belirttiğim gibi pragmatik yapıya sahip olduğumuz için bizde ampirik yöntemler daha çok rağbet görmüştür. Şamanizm etkisine rağmen büyüsel yöntemler doğal tedavilerin çok da önüne geçmemiştir. Bugün bile tıpla ilişkimizin diğer bilimlere göre daha fazla ve sıcak olmasının nedeni hiç olmazsa sağlık alanında büyüsel inanışlara eskiden beri uzak duruyor olmamızdır. Bunu bir hipotez olarak kabul edip karşı çıkabi

Erken dönem Türkçe edebiyatta heteroseksüel rejime direnç gösterdiği üzere "arzu" üzerine yazma fikri, birkaç yıl önce yerli edebiyatta LGBTİ üzerine bir araştırma yapma kararını verdiğimde birdenbire ortaya çıktı. Araştırma için yola çıkarken ilk etapta figürleri, yazarları, karakterleri LGBTİ olarak türleştirme hatasına düşmüştüm. Bu tip bir türleştirme pratiğinin meşru olabilmesi için ele aldığım dönemin LGBTİ diye adlandırılabilecek bir politikleşmeyi sağlamış olduğunu da ispatlayabilmem gerekiyordu.

Hastalıklarla (kanserle) savaşan bir çocuğun ebeveyni olmak dünyadaki en zor rol olmalı. Serap Yöndem-Yulu da bu kadar büyük bir yükü taşımak zorunda kalan annelerden sadece biri... 222 No'lu Oda bir umudun, şefkatin, azmin ve bir annenin öyküsü. Koşulsuz sevginin ve kararlılığın simgesi olan anne, kızını kollarının arasında teslim ederken bağlılığının, sevgisinin, azminin iç dökümleri... Hem dört yaşındaki oğlu Murat için hem de kansere karşı mücadele veren ve organ nakli bekleyen tüm ailelere bu kitabın

Böylesi küçük bir kitap... Ve buna karşın ötesi´ne açılan bir kapı. Sevgililer için bir el kitabı olmaktan çok, bilgelik kitabı. Aşk´a dair; dogmadan uzak, kutsal bir metin. İnsan potansiyeline bir dua. Tıpkı bir şiir kıtası gibi; her bir sutra (vecize), sayfa üzerinde çiy damlaları gibi yoğunlaşan, insanoğluna dair derin bir kavrayışı birkaç kelimeyle sunuyor. Bu kitapta Osho, doğum ve ölüm, cinsellik ve paylaşım, aşk ve meditasyon gibi, gerçek ve değerli olan her şeyin oluştuğu şu andaki varoluşun sonsuzl

Zoru seçtim! Bu kadar kolay yöntem varken, niye homeopati diye kendime hiç sormadım. Ama sonuçlardan hem hastalarım hem de ben çok memnunum. Yaklaşık 220 yıllık bu yan etkisiz iyileşme yöntemi sizi de benim gibi etkileyecektir, eminim. Bu kitabı okuyunca sağlık ve hastalığa, insanoğlunun doğasına başka bir bakış açısı ile bakabilecek, kendi kendinize basit hastalıklarınızda kullanabilecek ve homeopatinin mucizelerini deneyimleyebileceksiniz. Bütünselliğe bu kadar uyan, ama bir o kadar da bireyselliği önemse

Bu kitap hastalığın ne olduğunu, niçin hastalandığımızı, hastalanınca ilaçsız nasıl iyileşeceğimizi ve hastalanmamak için ne yapmamız gerektiğini anlatıyor. Kitaptaki bilgileri kendisi üzerinde uygulayarak sağlığına kavuşan ve uzun yıllardır hiç hastalanmayan 85 yaşındaki Ayhan Eyikan'ın, olağanüstü ilginç öyküsünü bu kitapta bulabilirsiniz. Kaç yaşmda olursanız olun, okuyun, uygulayın ve sağlıklı yaşamanın tadını çıkarın. "Elinizdeki Sağlık Pınarı kitabının yazarı Ayhan Eyikan, bu kitapla bizlere sağlık

Nefes, insanın özünü keşfetme yolculuğunda bir bilim, ortaya çıkardığı sonuçlar açısından bir teknik ve yarattıkları açısından ise bir sanattır. Varlığımızın bu mucizevi özelliği eğer doğru kullanılırsa sağlığı mükemmelleştiren, zihnin huzur bulmasını sağlayan ve ruhun daha yüksek boyutlara hareket etmesine fırsat veren bir güce dönüşebilir. Günümüzdeki pek çok sağlık sorunu, bağışıklık sisteminin zayıflaması, şişmanlık, cinsel gücün azalması, hafıza zayıflığı ya da cilt sorunları gibi meselelerin ard

Çağdaş sosyolojinin en büyük düşünürlerinden AnthonyGiddens bu kitabında, kadınların modernlik sürecinde yaşadıkları kişisel değişimleri yorumluyor. Gündelik hayatta özgürlükçü değerlere dayanan ilişkiler geliştirilmesini ve kişisel hayatın demokratikleştirilmesini amaçlayan bir "yaşam politikası" perspektifinin imkânları değerlendiriliyor. Yazarın "mahremiyetin dönüşümü" adını verdiği sürecin iki ana dinamiği var: doğum teknolojisindeki gelişmeler sayesinde üreme zorunluluğundan kopmuş bir "plastik cinsell

En son ne zaman kendin için bir şeyler yaptın? En son ne zaman kendini iyi hissettin? En son ne zaman değerli'' hissettin? En son ne zaman iş için, para için, ailen için, sevdiklerin için ya da arkadaşların için değil, kendin'' için erken uyandın? Yapmak isteyipte yapamadığın her şeyi ve ertelediğin tüm hayalleri gerçeğe dönüştürmenin zamanı gelmedi mi? Bir pırıltı mı bekliyorsun? O pırıltı senin içinde! Yapmak isteyipte yapamadığın ve her gün ertelediğin her şeyin anahtarı sende! Değişimi başlatmak

Son yıllarda medyada sıklıkla yer alan beslenme, zayıflama ve sağlıklı yaşlanma konularındaki yayınlar halkımızın bilinç düzeyini bir ölçüde de olsa arttırmakla birlikte ne yazık ki kimi yanlış algılara ve bilgi kirliliğine de yol açmış bulunmaktadır.Çoğu bilimsel ama önemli bir bölümü de ticari, sansasyonel ve reyting amaçlı bu yayınlar sadece insanların kafasını karıştırmakta kalmayıp, paraların boşu boşuna vitamin ve mineral hapları ile aktarlardaki otlara harcanmasına da yol açmaktadır. Elinizdeki kitab

Hastalanmak kaderin değil.. Daha iyi olmaya hazır mısın? Hayatınızdaki en büyük değişim sizinle gerçekleşecek... Tek bir kararla... Niçin hastalanıyoruz ? Hastalıklar ne zaman ve nasıl başlıyor ? Gerçekten tedavi mi oluyoruz, alarmı mı susturuyoruz ? Teknolojideki ilerlemeleri teşhis ve tedavide nasıl kullanacağız ? Kalıcı bir biçimde sağlıklı olmak için ilaçla tedavi yeterli mi ? Duygu ve düşüncelerimiz hayatımızı nasıl yönlendiriyor ? Çaresizliğe meydan okumak, Gerçek bilgiye ulaşmak isteyen, Değ

"Onu yeterince anlıyor musunuz?" Ergenlik, insan ömrünün hem en kırılgan hem de hayatın geri kalanını etkileyecek önemli bir fırsatlar dönemidir. Bu dönemde bedensel ve ruhsal değişikliklerle ilgili doğru bilgilenmek, onların bu dönemi en iyi şekilde atlatmasını sağlarken, çocuklarının ergenliğe geçişini endişeyle bekleyen ebeveynlerin yüreğine su serper. Biyolojik, genetik risklerin yanı sıra eğitimle ilgili sorunlar, kendileri hakkındaki olumsuz düşünceleri, bedenlerinin değişmesi, arkadaşlarıyla ya da a