Birkaç yüzyıl içinde Ay´ın etkilerinin bilgisi neredeyse unutuldu. Birkaç yüzyıl önce ortaya çıkan ve bu ezeli deneyimleri neredeyse hurafe sınıfına indirgeyen, doğayı gözlemlemede çok radikay yeni bir yönteme geçilmiş olmasıdır. O zamana kadar atalarımızın yaratılışlarında var olan keşfetme dürtüleri, binlerce yıl boyunca, en derinliklerinde yatan bir anlayış tarafından yönlendiriliyordu: Biliyorlardı ki, doğada hiçbir şey raslantı eseri ileri atılan ve kör, anlamsız güçlerin birbirine çarpması ile oluşmaz

Genel Kültür-Edebiyat-Coğrafya-Bilim-Tarih-Tiyatro-Sinema--Güzel Sanatlar-Müzik-Spor *Ortaokul ve liselerde, öğretmenlerin sınıfa, her soruya belli bir puan verip bilgi düzeyini ölçtükleri sınamalarında... *Kalabalık büro, fabrika, ofis ya da işyerlerindeki öğle tatillerinde, bir kişinin sunucu ödevini yüklenerek yapılabilecek bilgi tazelemelerinde... *Aile içi ya da aileler arası bilgi yarışmalarında... *Radyo ve televizyondaki bilgi yarışmalarında... evet, evet... Her yerde ve her tür mekanda, tek b

Gelecek kadar kışkırtıcı başka bir şey var mıdır yeryüzünde? Kimin gönlü bu bilmeceyi çözme ateşiyle yanmaz ki!.. Kim kaderini belirlemek istemez ki!.. Hayat denen o muammanın şifresini ele geçirmek, ne hoş olurdu... Yalnızca doğru yerde olmak, doğru işlerle uğraşmak, doğru kişileri sevmek... Mümkün mü böyle bir şey? Hangi gün ameliyat olmanız gerektiğini bilseniz, güven ve huzur içinde yatmaz mısınız masaya? Parlak bir kariyerden emin olsanız, girişimci ruhunuzun sözünü daha çok dinlemez misiniz? Sonunda

İlkel insan, elli bin yıl önce ölülerini gömüyordu. Çünkü yaşamın, etin çürümesiyle sona ereceğine inanmıyordu. Ölüleri yırtıcı hayvanlara yem etmek hem kolay hem de mantıklı bir iş olmasına rağmen, gömmekle kalmıyor, bir de tören düzenliyordu. Cesetler, kimi zaman iplerle cenin şeklinde bağlanıyordu. Bu, reenkarnasyona olan inancın belirtisi miydi? Yoksa ipler, yeniden canlanan ölülerin toprağın altından çıkıp canlıları korkutmalarını önlemenin yolu muydu? Her iki durum da, beden ve ruhun ayrı varlıklar ol

Mutlu olmaktan korkan varoluşunun gereğini yerine getirmiyor demektir.-Ludwig Marcuse-Düşüncelerinin gücü - ister pozitif, ister negatif olsun, yaşam kaliteni belirler. Özbilincinize, özgüveninize ve inançlarınıza güç katmayı öğretir, bilincinizin kudretiyle sorunlarınıza çözüm getirir, mutluluk ve uyum sağlar. Seçiminiz mutluluktan yana olmalı!(Arka Kapak)

Bazen biriyle tanıştığınızda, onun hakkında çok şey bildiğinize dair bir duyguya kapılırsınız ya da tüm benliğinizi müthiş sıcak bir çekim dalgasının kapladığını duyumsarsınız. Bir de bakarsınız, onunla şimdiye değin hiç karşılaşmadığınız halde yığınlarca ortak özelliğiniz varmış...Hayatınızdan kimler kimler geçmiştir, ne sevdalar, ne aşklar yaşamışsınızdır, ama şimdi durum farklıdır. Sanki, çocukluğundan beri bugüne, onunla karşılaşmaya hazırlanmışsınız gibidir. Sonra, ben hayatımın aşkını buldum, dersiniz

Erkekler balık gibidir: Doğal ortamlarında harika görünürken, avlandıkları vakit bozulmaya başlarlar. Ama onları oltanın ucunda ve taze tutmanın yöntemleri vardır. İstediğiniz balığı seçin ve kuralları uygulayın. Eğer siz de usta bir avcı olmak istiyorsanız bu kitaptaki tüyolar gerçekten işinize yarayacak.

Elbette salt duyular ve duyulara bağlı anlağın açıkladıklarını bilim sayanlar için ´gizli bilim´, bilim değildir. Gelgelim, böyle birisi, kendi kendini de anlamak istiyorsa, gizli bilimi haklı gerekçelerle değil, salt kişisel duygularından kaynaklanan bir önyargı ile yadsıdığını görebilmelidir. Bunun için bilimin nasıl oluştuğu ve insan yaşamındaki anlamı üstüne düşünmek de yeterlidir. Bilimin oluşması, doğası gereği, ele aldığı nesnelerde değil, insan ruhunun bilimsel arayışıyla geliştirdiği çalışma biçimi

Erhard F. Freitag, bereketli esin kaynakları ve tinsel gücüyle hayatın yasalarını temsil eden mükemmel bir psikologdur. Daha şimdiden binlerce insana dolu dolu ve mutlu bir hayat yolu göstermeyi başarmıştır. Erhard F. Freitag mükemmel bir öğretmendir. Herkese daha iyi, daha mutlu ve daha yararlı bir hayat sürmenin yolunu gösterecek değerdedir. Size pek çok yönden bereket getirecek yeni kitabını okumanızı hararetle öneririm.

Sevginin mantığa ihtiyacı yoktur. O, kalbin mantıksız aklıyla konuşur. Deepak Chopra, Aşkın Yolu adlı eserinde, ömrü boyunca aşka giden yolda karşılaşılan engelleri aşmak için çaba gösterenlere, son derece kullanışlı ve şiirsel çözümler sunuyor. Doğu ve Batı öğretilerinden yararlanarak, aşkın özgür ruhunu canlandırmanın ve bir ömür sürece sevgiyi bulmanın yollarını tarif ediyor.

Son araştırmalar, bedenimize olduğu kadar beynimize de sahip çıkmamız gerektiğini gösteriyor: Zihinsel olarak hayatın zirvesinde kalmak her yaşta mümkün! Ucla Hafıza Kliniği´nin yöneticisi Gary Small, zihninizi ve bedeninizi genç tutmanızı sağlayacak bir reçeteyle yaşamınızın yönünü değiştiriyor. 14 gün süren bu reçeteyle yeni bir yaşam biçiminin kapıları açılacak. Dr. Small, Hafıza Geliştirme Teknikleri´nde iki haftalık, kolay uygulanır, etkili bir hafıza geliştirme programı sunuyor. Bu kitapta her okurun

Kökleri binlerce yıllık bir geçmişe uzanan yoga, modern yaşamın getirdiği bedensel ve zihinsel gerginlikten arınmak, yaşantımızı daha huzurlu, daha mutlu kılmak için yararlanabileceğimiz en etkin öğretilerden biri. Oğlunu kaybedişiyle birlikte bir anda tüm yaşam enerjisini yitiren Ursula Karven, Ruhumuz İçin Yogada yaşamını yogayla yeniden biçimlendirişini anlatıyor. .Resimlerle yoga duruşları .Nefes egzersizleri .Bendensel, zihinsel ve ruhsal iyileşme .Stresten arınma .Mutluluk ve iç huzuru .Uykusuzluk,

Gün gelip çattı, doğacak bebeğinize isim arıyorsunuz. Ya da bebeğiniz dünyaya geldi ama siz ona ne isim vereceğiniz konusunda hâlâ kararsızsınız. Herkes bir şey öneriyor ama siz hem popüler hem de anlam açısından zengin bir isim olsun istiyorsunuz. En Güzel Çocuk Adları Sözlüğü bebeğiniz için aradığınız ismi bulmanızda en iyi yardımcınız olacak.

Bir medya psişiği ya da bir ruhsal önder olarak değil, bir bilim adamı, muhafazakar bir psikoterapist olarak diyor ki Brian L. Weiss, Biliyorum, her şeyin bir nedeni var! Bu, onun psikolojik sorunlarından kurtulmak için kendisine başvuran hastaları tedavide esas aldığı bir düstur... Öyle ki, bu düstur, bir dönem kendisine fazlasıyla yardımcı oluyor. Ta ki, Catherine adında bir hasta kapısını çalıncaya dek... Sürekli tekrarlanan kabuslardan yakınan Catherine, Weiss´ın psikiyatri bilimi dahil, tüm inançların

Evrendeki tüm olup bitenler, bir tesadüfün sonucu mudur, yoksa sayısal bir düzen içinde mi meydana gelmektedir? Bu olaylardaki gizli yasa ve prensipleri öğrenmek mümkün müdür? Diyelim ki, mümkün... Peki, sayı nedir? Niye zaman zaman harfler de sayı olarak kabul edilmektedir? Kader analizi nasıl yapılır? Analizler hangi ilkelere dayanır? Doğum tarihine bakarak yahut isimlerden yola çıkarak doğru meslek ve doğru kişileri bulmanın gerçekten imkanı var mıdır? Sayılar, size hem bu soruların yanıtlarını verecek

Tao, uygarlık tarihinin en eski, en ilginç düşünce akımlarından biridir. Çin´de, felsefi ve dini iki akım için kullanılan ortak addır. Çin insanının düşünsel özgürlüğünü vurgular. Zira tao, bir yoldur, ancak yolda daha çok bir yoldur. Tao´nun belli bir yeri, saptanmış bir durağı, törenler düzenlenen bir konağı yoktur; o evrenle bütünleşmiştir, evrenin anlamıdır. Tao, olgunlaşmanın, kendini bulmanın, bütünleşmenin, yetkinleşmenin, aydınlanmanın, arınmanın simgesidir. Bu simgeyi anlamak, insani gereçlerle baş