Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
İngiliz edebiyatının yaşayan belki de en büyük ustası olan John Fowles, anlatı kurmaktaki mahareti, çarpıcı üslubu ve deneyciliğiyle dikkati çeken bir yazar. Hiç abartmadan yüzyılın en iyi romanları arasında sayabileceğimiz Fransız Teğmenin Kadını´nda bu özellikler mükemmel bir bileşime ulaşıyor. Bir kere olağanüstü başarılı bir atmosfer yaratıyor yazar, Viktorya döneminde yaşamanın ne anlama geldiğini bütün netliğiyle ortayaseriyor. Sonra eşine az rastlanır bir gizemyaratıyor, kitap bittiğinde bile gizemin
360 TL.
Ahmet Bozkurt, Ku’yu’da okuru şiirin ve felsefenin, imgenin ve kavramların iç içe geçtiği düşsel bir yolculuğa çıkarıyor. “Kalbe düşen şiir” nice çöllerden geçip, kurumuş “nice kuyular”dan çekilerek gün yüzüne çıkıyor: Gönderilmemiş mektuplar; zamansız yüzler; puslu hatıralar... Kendi kuyusunun çağrılısı olarak şair, sessiz bir ıstırabı büyütür koynunda. En dehşetlisi mürekkep sessizliğidir çünkü orada ak kâğıt üzerinde “varlıktan oyma bir bengi ırmak” olan dil akmaz hâle gelmiştir. Hiçbir rüzgâr erişemez s
100 TL.
Hayatın anlamı nedir? Daha fazla güç, servet, seks, aşk, çikolata, futbol, entelektüel tefekkür ya da günü yaşamak mı? Hayatın bir anlamı var mıdır; yoksa o da tüm anlamlar gibi sadece postmodern bir kurgudan mı ibarettir? Anlamın hızla buharlaştığı günümüz kapitalizminin kentli, pragmatik politik ve kültürel dünyasında her şeye rağmen ortak ya da hayatlarımıza gömülü anlamlardan bahsedebilir miyiz? Terry Eagleton bu kısa "giriş" kitabında, insan bilimlerinin terk ettiği ve popüler kültürle anlam endüstr
110 TL.
Tabloda her şeyin bulanık göründüğü zamanlarda, hayatlarını kesinlik ve berraklığa adamış sosyal bilimciler genellikle susar ve taşların yerine oturmasını bekler. Zygmunt Bauman gibi kalburüstü düşünürler ise cesaretle belirsizliğe dalar ve bulduklarını, gördüklerini, hissettiklerini ortaya döker. İşte Küreselleşme böyle bir cüretin ürünü. XX. yüzyılın sonlarında, artık ne süper güçler ne de bu güçlerin, dünyayı bölüp her köşesine bir anlam vererek yarattıkları bütünsellik kalmamışken ve pusulaların göstere
120 TL.
TOPLUMSAL HAREKETLER NASIL (BAZEN) FARK YARATABİLİR? David S. MEYER Dünyayı değiştirmek için protestolara katılırız, değişimde bir katkımız olabileceğini, bir fark yaratabileceğimizi düşündüğümüzden. Bazen bu hedefe ulaşırız ve bir şeyleri değiştirmeyi başarırız. Ama kimse bu noktaya kendi kendisine gelemez ve çoğu kez değişim tam istenen şekilde, istenen anda gelmez. Bu kısa ve öz çalışma, sıradan insanların dünyayı nasıl ve hangi şartlarda etkileyebileceğini, bazen işlerin neden plana göre gitmediğini aç
192 TL.
“Akşamı kafamızla delip geçtik. Gün ve gece vakti yoktu. Çok geçmeden yeleklerimizin düğmeleri birer diş gibi birbirine sürtünmeye başladı, tropikal hayvanlar gibi ağzımızdan alevler saçarak ve birbirimize olan mesafeyi koruyarak koşuyorduk.”*** Kafka’nın sağlığında yayımlanan bu kitaptaki öyküler modern insanın açmazlarına, kendisinin dahi farkında olmadığı karanlık ve sisli noktalarına soğukkanlı bir şekilde eğilmekte: tek tek parçalardan çıkarılabilecek bir sonuç varsa şayet, o da kapitalist dünyanın mü
100 TL.
Düşüncenin özgürlüğüyle birlikte o düşüncenin canlılığı ve sürekliliği esastır. Özgürlük, eşitlik ve adaletin önce düşüncede soyut olarak ortaya koyulması, sonrasında dayanışma, kardeşlik ve ortaklıkta somut bir belirlenim alması, devrim fikrinde ve bunun bir tezahürü olan cumhuriyette yankısını bulmuş, geri döndürülemez bir fikrin tarih-üstülüğü, tarihsel belirlenimler kazanmasıyla kendi bedenini oluşturmuştur. Cumhuriyet’in 100. yıl dönümünde farklı veçheleriyle ve eleştirel anlamda bu sürekliliğe ve kopu
312 TL.
"Delileri nerede bulacağımızı, onlar hakkında kimlerle (psikiyatrlar, genetikçiler, nörobiyologlar, psikanalistler, kimyagerler, antropologlar, tarihçiler vs.) konuşacağımızı biliyoruz. Fakat akıllıyı bulmak için nereye gidebiliriz? Hangi binalarda yaşarlar? Ne giyerler? Neye benzerler ve onları nasıl tanırız? Fark edilebilir özellikleri, ayrıştırılabilir işaretleri, ortak tavırları var mı? Akıllılar her kim ve her nerede olursa olsunlar hak ettikleri ilgi ya da alakayı hiç görmemişlerdir. Onları icat ettik
132 TL.
Adam Phillips, insan hayatının her zaman farklı bakış açılarından betimlenebileceğine ve psikanalizin de bu yollardan sadece biri olduğuna inanan mütevazı bir psikanalist. Ona göre psikanaliz, insanların kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlayan bir hikâye anlatma tarzı. Bir tür sohbet. İnsanlar kendi yaşamları hakkında kendilerine anlattıkları hikâye tükendiği ya da aşırı sancılı bir hâle geldiği için katılıyor bu sohbete... Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma Üzerine bizi, psikanaliz teorisinde ihmal edilmiş
144 TL.
Aramızda bir sessizlik oluyor. Yatış pozisyonumuzu değiştiriyoruz, yorgan hışırdıyor. Başlattığımız tartışma içimde, öncekinden de şiddetli bir biçimde devam ediyor. Traudel'le bu tür konuşmalar yapmaya alışık değilim. Ayrıca, gerçekten korkuyorum. Bana göre, bu konuşma bile, çok korktuğum yıkımın gizlice başladığının bir işareti... Şimdi biraz kafa dağıtmayı çok isterdim, ama cinsel birleşmeden sonra televizyonu açmayı ikimiz de kaba buluruz. Fakat burada böyle karanlıkta yatıp duramam da. Yalnızlık normal
120 TL.
Çağdaşları tarafından Napoleon’dan sonraki en ünlü kişi olarak tanımlanan Humboldt, zamanının en büyüleyici ve ilham verici insanlarından biridir. Varlıklı bir ailenin çocuğu olarak doğan Humboldt kendi başına Dünya’nın nasıl işlediğini keşfetmek için ayrıcalıklı bir yaşamdan vazgeçer. Thomas Jefferson onu “zamanın en büyük değerlerinden biri” olarak tanımlar. Charles Darwin “Humboldt’un Kişisel Anlatısını okumak kadar hiçbir şey benim gayretimi kamçılamamıştı” diye yazar; Humboldt olmadan ne Beagle’a bineb
400 TL.
Marcel Proust tüm gününü yatakta geçirir, eski günleri düşünürdü. Paul Cézanne saatler boyu öylece bir elmaya bakardı. Auguste Escoffier sadece müşterilerini memnun etmeye çalışırdı. İgor Stravinski müşterilerini memnun etmemeye çalışırdı. Gertrude Stein ise sözcüklerle oynamayı severdi. Fakat aralarındaki teknik farklara rağmen, bu sanatçıların hepsi de insan deneyimine sonu gelmez bir ilgi duyuyordu. Yarattıkları eserler keşif edimleriydi, anlayamadıkları gizemlerle bu şekilde boğuşuyorlardı. Daha önce ik
180 TL.
Carl Sagan, keskin bakışını Evren'in muhteşem gizemine atmış ve dahası bunu dünya genelinde milyonlarca okurun rahatlıkla anlayacağı bir açıklıkla dile getirmişti. Soluk Mavi Nokta işte bu taçlanmış çalışmanın adıdır. İnsan ırkı nihayet radikal anlamda yeni bir sınır bölgesine, yani uzayın sınırına gelip dayandığında, gelecek kuşaklar çağımıza geçip gitmiş bir zaman olarak bakacaklardır. Soluk Mavi Nokta'da Carl Sagan, kozmostaki bu muhteşem yeni tarihimizin izini sürüyor ve güneş sistemimizden çıkıp galak
240 TL.
Yüzyıllar boyunca, farklı beyinlere sahip oldukları için erkeklerle kadınların farklı yeteneklere, farklı mizaçlara ve farklı toplumsal konumlara sahip oldukları söylenegelmiştir. Erkekler kadınlardan üstündü; çünkü kadın beynine değil de erkek beynine sahiptiler. “Kadınlar harita okuyamazdı, erkeklerse aynı anda birden fazla işi yapamazdı.” Çünkü “biyoloji kaderdi” ve bundan kaçış yoktu. Peki, biyoloji gerçekten de kader miydi? Prof. Gina Rippon bu kitapta bu soruya kesin olarak Hayır yanıtını vermektedir.
348 TL.
Ataerkil sistemler nasıl oluyor da ayakta kalabiliyor? Toplumsal cinsiyet eşitsizliği neden hâlâ bu denli yaygın? Feminist kuramın uzun zamandır cevabını aradığı bu soruların peşine düşen Nancy Folbre, Marksist siyasal iktisadın eleştirisi ve yeniden formülasyonuyla yola koyuluyor. Neoklasik iktisat, sosyoloji, psikoloji ve evrimsel biyoloji gibi alanların dahil olduğu son derece kapsamlı bir bilimsel çerçeve içinde, kapitalist kalkınmanın ataerkil sistemlerin devamlılığında büyük rol oynayan çelişkili tara
400 TL.
Ukrayna’daki savaş da diğerleri gibi olmuştu. Onu ben istememiştim. Dahası, tüm gücümle muhalefet etmiştim. Ama Çar kararı verince de başarıya ulaştığını görmek için elimden ne geliyorsa yapmıştım. Alışkanlık gereği. Kibirden. Çünkü buna muktedirdim. En başından beri böyle olmuştu. Moskova’daki bombalama olayları ve Çeçenistan Savaşı. Hodorkovski’nin tutuklanması ve Berezovski’nin düşüşü. Bu olaylardan hiçbirini ben istememiştim ki… Ama hepsinde de benim tükenmez gayretlerime güvenilmişti. Kaybetme düşünces
168 TL.
Gündelik hayatımızda karşılaştığımız nesneleri birbirinden ayırt etmemizi sağlayan özsel bir fark söz konusu mudur? Sözgelimi, bir kedinin neden bir köpek değil de kedi olduğunu anlamak için ne gibi kategoriler ya da şemalar gerekmektedir? Kategoriler ya da şemalar dışında, bir şeyi köpek ya da kedi olarak tarif etmek için farklı birtakım unsurlara ihtiyacımız var mıdır? Nesneleri algılarken bilişsel kapasitelerimizin yanında dilsel niteliklere ne ölçüde ihtiyaç duyarız? Bilişsel kapasiteler ve dilsel nitel
312 TL.
Necvan Derviş: (1978) Çağdaş Arapça şiirin günümüzdeki en önemli temsilcilerinden sayılan Necvan Derviş’in şiiri, Filistin deneyiminin somut gerçekliklerinin yetkin bir “sözcü”sü olmanın ötesinde “insanlık” olarak adlandırmakta ısrar ettiğimiz olgunun trajik yenilgisinin evrensel bir duvar resmi niteliğindedir. Zamansallığa ya da mekâna bağlı olmayan bu şiirlerde Derviş, haksız, eşitsiz ve orantısız bir şiddet dünyasıyla kuşatılmış birey ve toplulukların öfke ve umutsuzluğunu bütünüyle kendine özgü güçlü şi
150 TL.
Yalnızlığı Paylaşmak “Ulan” dedim, “ne kadar yalnız kaldık be.” Cevap gelmedi. Çünkü, durumun doğru tespitini yaşamaktaydım. “Yalnızsın” dedim. “Bana mı diyorsun” dedim sonra da. “Evet” dedim. “Bana diyorum...” Uyandığımda hâlâ başak burcuydum. Kendimle ilgili bilgimi bununla sınırlamaya karar verdim. Ve ilk defa suç da teşkil etmiyordu bir şeye ait olmak. Aşırıya kaçmam gerekiyordu sanırım. Tabiatım böyle: “Benimki iki ‘ş’ ile yazılıyor.” Başak burcunun özelliklerine bir ara daha geniş bir kaynaktan baksa
95 TL.
Dilara Balcı, bu kitapta Türkiye sinemasına farklı bir boyuttan bakıyor. Öteki olmak… 1940-1977 yılları arasında çekilmiş doksan bir filmin değerlendirmesi bu, ancak sonrasını da işaret ediyor çözümlemeleri. Bir yandan tarihselliği içinde Türkiye sinemasını ele alırken, sinemayı var eden oyuncusundan yönetmenine, laboratuvarcısından yapımcısına bütünlüklü bir fotoğraf sunuyor. Diğer yandan filmlerde yer alan “öteki”lerin karakter tahlillerini yapıyor… azınlıkların sinemadaki temsiliyet biçimlerini ele alıy
154 TL.
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4